Hangi dil bir çocuğun acısını anlatabilir ki?
20 Aralık 2020#KaranlığıArala
20 Aralık 2020Ben yapmam gerekeni yaptım!
2020 yılının ocak ayında meydana gelen deprem sonrası destek vermek için Elazığ’a gitmiştim. Taksisine bindiğim Hasan Dayı anlatmıştı bu hikâyeyi bana.
Adamın biri elinde kocaman bir bavul, havalimanından Hasan dayının taksisine biner. ‘‘Dayı’’ der ‘‘beni Elâzığ’da depremzedelerin kaldığı çadır kentlere götür.’ ’Adamın bavulunun içinde de her birinde 200 TL olan zarflar vardır, tüm zarfların toplamı değeri 60 bin TL’dir. Birlikte çadır kentlere giderler.
Adam, her bir çadıra girip, ‘‘geçmiş olsun’’ der ve zarfı uzatır. Bir ara Hasan Dayı, ‘‘ağabeyim sen kimsin, ne iş yaparsın?’’ diye sorar. ‘‘Kim olduğum, ne iş yaptığım önemli değil’’ der adam; ‘‘ben sadece yapmam gerekeni yaptım.’’
Şiddet döngüsü bağlamında sürekli travma üreten, kırılgan ve zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Her birimiz zor zamanlarda bize yeniden rahim/koza olacak insanlara sığınmak isteriz.
Bu zor günlerden çıkabilmek ve travmalara şifa bulabilmek için varlıklarına minnettar olduğunuz insanların elinden tutmaya, gözünün içine bakmaya, Mevlana’nın dediği gibi* ‘‘kanadı kırılıp da maviye uçamayan birileri varsa; ne güne duruyor al, bu kanatlarım senindir’’ demeye ihtiyacımız var.
Eğer anne babaysanız sizden daha zengini yok. Kardeşleriniz varsa sizden daha güçlüsü yok. Gerçek dostlarınız varsa sizin dünyanızdan daha büyüğü yok. Yani seveniniz çoksa sevmekten başka bir şeye ihtiyacınız yok. Hiç kimseye hayatı öğretemeyiz ama severek hayatla olan bağını güçlendiririz. Benim bildiğim en iyi psikolojik metot da budur.
Kalbinizde sevgi hissetmiyorsanız o zaman öfkeniz, kırgınlıklarınız çok demektir. Öyleyse bunları onarmalısınız önce. İlişkileri “onarmak” büyülü bir eylemdir. Bir kapıdır, daha iyisi için. Bizler ilişkilerimizde yaralanır, ama yine ilişkilerimizde iyileşiriz. İlişkilerinizi anlayışla, sevgiyle, saygıyla onarırsanız ruhunuzu öyle bir yüceltirsiniz ki bir daha aşağılara düşmez.
“İnsan insanın zehrini alırsa eş olur… dost olur… iyi olur…” der annem.
Birbirimizi sevelim ama bağ olmadan; birbirimize gönlümüzü verelim ama beslemek için, saklamak için değil.
Ayten Zara, Elazığ 2020